Asa Lind - Kumkurdu Özet
Merhaba arkadaşlar. Bu yazımda benim çok beğendiğim ve hem çocuklara hem de yetişkinlere okumalarını kesinlikle tavsiye ettiğim Kumkurdu serisinin ilk kitabının bazı bölümlerinin özetini paylaşıyorum.
1- Eşi Benzeri Olmayan
Garip Bir Hayvan
Zackarina anne ve
babasıyla deniz kıyısında yaşan bir çocuktur. Yazları da denize girmeyi çok
sever. Babasına hava çok sıcak olduğu için denize girmek istediğini söyler.
Babası gazete okuduğu için bunu reddeder ve küçük kızını geçiştirir. Zackarina
sinirlenerek babasına çukur açmak için kumsala iner. Çukuru kazarken altından
Kumkurdu çıkar. Zackarina ilk gördüğünde onun hangi hayvan olduğunu anlayamaz.
Kumkurdu kendini ona tanıtır. Zackarina babasının gazete okuduğu için
kendisiyle denize girmediğini Kumkurdu’na anlatır. Kumkurdu bunu çözebileceğini
söyleyerek fırladı ve babasının elindeki gazeteyi koparıp attı. Daha sonra da
babası Zackarina’ya denize girmeyi teklif eder ve beraber eğlenirler.
- Bu bölümde çocukların
istediği şeyler olmadığında nasıl düşündüğü ve çocukları mutlu etmenin aslında
ne kadar kolay olduğunun önemi vurgulanmıştır.
2- Herkes Çalışıyor,
Yalnızca Çalışıyor!
Zackarina sabah uyanır ve
canı bir şeyler yapmak ister annesine saklambaç oynamayı babasına balık tutmayı
önerir ancak ikisi de çalışacaklarını söyleyerek bu teklifleri reddeder.
Zackarina sinirlenerek sahile iner ve Kumkurdunu görür. Kumkurdu hiçbir şey
yapmadan oturmaktadır. Kumkurdu’na anne ve babasının sürekli çalıştığını
söyleyerek yakınır. Kumkurdu şuan kendisinin de çalıştığını söylemektedir. Zackarina
anlam veremez. Kumkurdu işinin hiçbir şey yapmadan oturmak olduğunu ve bunun
dünyanın en zor işi olduğunu söyler. Zackarina ona yardım eder ve yanına
oturarak o da hiçbir şey yapmama işini yapar. Daha sonra Kumkurdu işlerini
söyleyerek beraber sahili temizlerle ve taşları ayırırlar. Babası ve annesi
gelince de onları sahile götürüp yaptıklarını gösterir ve ailecek hiçbir şey
yapmama işine başlarlar.
- Bu bölüm çocukların
anne ve babalarının çalışmalarını normal karşılamalarını ve çocukların hiçbir
şey yapmadan da durulabileceğini anlamlarını sağlar. Ayrıca çocuklara basit bir
iş yaptıktan sonra eğlenmek için daha zor bir işi eğlenerek yapabileceği anne
ve babalara sezdirilmektedir.
3- Bisikletli Tatil Fotoğrafları
Zackarina sulu boyalarla
bir resim yapar. Babasına göstererek duvara asmak istediğini söyler. Ancak
babası duvarda çok resim olduğu için bu resmi asacak yer kalmadığını söyler.
Zackarina anne ve babasının kamptan bir fotoğrafını göstererek o zaman bunu
kaldırıp yerine benim resmimi asalım zaten beni götürmemişsiniz der. Babası o
zamanlar Zackarina’nın henüz dünyaya gelmediğini söyler. Zackarina da annesinin
karnına da mı olmadığını sorar. Orda da olmadığını öğrenince o zaman ben
neredeydim diye babasına sorar. Babası da bunlar zor sorular diyerek
Zackarina’yı geçiştirir. Zackarina da resmini buruşturup çöpe atar ve dışarı
çıkar. Kumkurdun’dan onun gelişme evrelerini dinler. Daha sonra kendisinin
önceden ne olduğunu Kumkurdu’na sorar. Kumkurdu da bunu sadece sen bilebilirsin
der ve denize girer. Eve gittiğinde babasının onun resmini tavana astığını
görür. Zackarina bir rüzgar olduğunu bulutlara üfleyip yağmur yağdırdığını ve
anne, babasının bu yağmurda mutlu olduğu için de onlara sahip olduğunu
düşünerek mutlu olur.
-Bu bölümde büyüklerin
çocuklara bir türlü cevap veremediği varoluş sorularına nasıl cevap
verilebileceği ve çocukların bu konu hakkında nasıl düşündükleri verilmiştir.
Böyle sorularda çocukların geçiştirmemesi gerektiğini çocukların her konuyu
anlayabilecek ve kendi hayal gücüyle onu kendine anlamlandırabilecek
potansiyele sahiptir.
4- Kahramanlık Madalyası
Zackarina birçok kez
düştüğü ve tehlikeli işler yaptığı için ayağında birçok mor leke oluşmuştu.
Babası mor lekeleri görünce yazık dedi. Zackarina ise bunların acınacak bir şey
olmadığını bacağını daha renkli gösterdiğini hatta buna gökkuşağı lekesi ya da
bisiklet lekesi denmesi gerektiğini söyledi. Daha sonra bisikletiyle dışarı
çıktı ve sürmeye başladı. Yanlışlıkla Kumkurdu’na çarptı ve ondan özür diledi.
Daha sonra dik bir tepeden bisikletle inmeyi deneyeceğini söyledi. Kumkurdu
bunun imkansız olduğunu ancak denemeden bilemeyeceğini söyledi. Zackarina
denedi ancak düştü. Kesin bir mor lekem daha oluştu dedi. Kumkurdu mor lekenin
ne olduğunu sordu. Zackarina’dan aldığı cevaplardan sonra mor lekelerin
tehlikeli bir şey yaptıktan sonra verilen bir kahramanlık madalyası gibi bir
şey olduğunu söyledi. Zackarina da gururlanarak evet dedi. Daha sonra babasının
çağırması üzerine eve gitti. Ancak girerken ayak parmağını kapının eşiğine
çarptı. Çok büyük tepki verip bağırınca babası onun böyle küçük şeylere
ağlamadığını ve daha kötü kazalar geçirdiğini söyledi Zackarina onların
eğlenirken olduğu için acımadığını bunun onlardan farklı olduğunu babasına
söyledi. Daha sonra ayağına yara bandı takıp yemeğe geçtiler. Bu sırada
Kumkurdu da tehlikeli şeyler yaparak kendisinde mor leke çıkartmak istedi ancak
başaramadı. Zavallı Kumkurdu.
- Bu bölümde çocukların
neden tehlikeli şeyler yaptıklarını ve canlarının acımasının bazen neden
önemsiz olduğu anlatılmaktadır. Çocukların eğlenerek yaptığı şeyler ne olursa
olsun onların kolay kolay ağlamasına sebep olamaz.
5- Kumkurdu’nun Evinde
Kumkurdu, Zackarina’yı
çaya davet etti. Zackarina da güzelce hazırlanarak elinde bir demet çiçekle kumsala
indi. Ancak Kumkurdu’nu göremedi. Daha sonra onun ayak izlerini takip ederek
bir ardıç ağacına gitti. Ardıç ağacında Kumkurdu’nun evi olduğuna dair birkaç
eşya vardı. Ancak Kumkurdu yoktu. Zackarina ordayken Kumkurdu oraya geldi ve
onu karşıladı. Daha sonra çay partisinin mağarada olacağını söyleyerek ardıç
ağacından fincanları alıp oraya gitti. Beraber çay içip kurabiye yediler.
Zackarina iki yerde birden yaşamanın zor olacağını söyleyerek en güzel yerde
kalmasını önerdi ancak Kumkurdu iki yerin de güzel olduğunu söyledi Zackarina
eve gidince tek bir evi olduğu için sıkıcı buldu. Kumkurdu da iki evi olduğu
için sürekli gel git yapmaktan yorulduğunu düşündü ve o da iki evinin olmasını
sıkıcı buldu.
- Bu bölümde çocuklara dışardan
güzel görünen şeylerin de aslında kendi içerisinde birtakım problemleri
olduğunu ve elimizdeki beğenmediğimiz şeye başkalarının özenebileceği mesajı
verilmektedir.
6- Zackarinaca
Zackarina her sabah
kahvaltıda yulaf lapası yerdi. Üzerine de ya elma püresi ya da şeker
döktürürdü. Babası bir gün elma püresi mi şeker mi diye sorduğunda Zackarina
“Hatlı matlı kırmızı tatlı ıtlı pıtlı” dedi. Babası da ne demek istediğini
anlamayıp tekrar sordu ancak yine aynı cevabı aldı. Babası da saçmalama diyerek
şeker serpti. Zackarina yemeyip dışarı çıktı. Kumkurdu’na da babasına söylediği
gibi bir şeyler söyledi. Kumkurdu anladı ve cevap verdi. Zackarina buna çok
sevindi. Daha sonra eve gidince babasına normal cevap verdi ve kahvaltısını
yedi.
- Bu bölümde her çocuğun
illa ki yaptığı değişik sözcüklerle bir şey anlatma isteğinin neden olduğunu ve
böyle yaptığında ona nasıl karşılık vermemiz gerektiği anlatılmaktadır.
Çocukların böyle şeyler söylediğinde ona saçmalama demek yerine ne demek
istediğini anlamamız gerektiği okuyucuya sezdirilmektedir. Çocuklara da böyle
şeyler söylediklerinde herkesin hemen anlayamayacağını bu yüzden böyle
cümleleri yetişkinlere açıklamak zorunda oldukları mesajı verilmiştir.
7-) Ölü Bir Balık Gibi
Hareketiz
Bir gün Zackarina, anne
ve babasıyla yemek yerken masa sallanmaya başlar. Bunun sebebi Zackarina’nın
ayaklarını masanın ayağına vurmasıydı. Bunu yaptığı için anne ve babası ona
kızdı. Zackarina kendisinin bir suçu olmadığını ayaklarının böyle yaptığını
söyledi. Anne ve babası o zaman ayaklarını kontrol etmesini istedi. Zackarina
da eliyle tuttu ancak böyle de yemek yiyemiyordu. Bırakınca yine hareket dince
Zackarina dışarı çıktı ve kumsala indi. Anne ve babasının kendisinin tepinmesine
kızdığını Kumkurdu’na söyledi. Kumkurdu da ona büyüklerin böyle şeylerden
anlamadığını büyürken hoplayıp zıplanmanın çok normal bir şey olduğunu
Zackarina’ya anlattı. Daha sonra şarkı söyleyerek oynamaya başladı. Zackarina
da dayanamayıp ona eşlik etti. Bir süre sonra Kumkurdu’nın gittiğini bile
anlamadan tek başına oynadı. Durunca anne ve babasının kendisini izlediğini
gördü. Onlara ayaklarına tepinip durmayın diye anlattığını söyledi. Daha sonra
anne ve babasıyla beraber kumsalda tepinip durdular. Kumkurdu da onları uzaktan
izledi.
- Bu bölümde çocuklara
hareket etmenin güzel bir şey olduğunu ancak bazı yerlerde hareket etmenin
doğru olmadığı anlatılmaktadır. Yetişkinlere de çocukların hareket etmelerini
normal karşılamalarını ve bunu kızmadan, bağırmadan çözebilecekleri mesajı
verilmiştir.
8-) Dırdır Etmek
Zackarina’nın
babası her yerde kaybettiği araba anahtarını arıyordu. Zackarina da o ara
çizmeleriyle içeri gidip dondurma almaya ne zaman gideceklerini sordu. Babası
da çizimlerini çıkarmasını ve şuan gidemeyeceklerini söyledi. Zackarina ısrar
etmeye devam edince babası çizmelerini çıkar ve başımda dırdır etme dedi.
Zackarina sinirlendi ve dışarı çıktı. Zackarina’yı yol boyunca bir saksağan
takip etmiş ve sürekli gaglamıştı. Zackarina dırdır etme diyerek ona
sinirlenmişti ve böyle yaparak Kumkurdu’nu da uyandırmıştı. Saksağanın sesi
artık çok çıkmıyordu sesi kısılmıştı. Kumkurdu, saksağanın ona bir şey
anlatmaya çalıştığını söyledi. Daha sonra saksağan bir yere doğru gitti ve
Zackarina da onu takip etti. Saksağan onu odunların olduğu yere götürdü.
Zackarina orda babasının arabasının anahtarını buldu ve hemen babasına götürdü.
Zackarina babasına çizmeleri neden çıkarması gerektiğini de sorup cevabını
alınca süpürgeyle çizmeyle bastığı yerleri sildi ve beraber dondurma almaya
gittiler.
9-) Sonsuz Sosis
Zackarina geçen gün
babasının evrenin sonsuz olduğunu söylemesi üzerine kafası buna çok takılmıştı.
Sürekli evreni düşünüyordu. Kumkurdu ona evrenin de kendisine benzediğini
söyledi. Zackarina evrenin sonsuz ama diğer şeylerin sonsuz olmadığını söyledi
ve cebinden bir şeker çıkarıp yedi. Bak şeker vardı ama şuan yok dedi. Kumkurdu
da evet ama o şeker yok olmadı sadece midende başka bir şeye dönüştü dedi. Her
şeyin sonsuz olduğunu ona anlattı. Eve dönünce babasına her şeyin sonsuz
olduğunu anlattı ve babasının yaptığı sosisleri yedi. Babası da sosisler ne
çabuk bitti dedi. Zackarina babasının sosilerin sadece başka bir şeye
dönüştüğünü bilmediğini düşünerek sosis de sonsuz o bile dedi.
10-) Utangaç, Daha Utangaç, En Utangaç
Zackarina anne ve
babasına şarkı söylerken aniden misafirler geldi. Misafirler Zackarina’nın çok
büyüdüğünü ve değiştiğini söylediler. Yeşil elbiseli bir kadın da onu son
gördüğünde onun (başparmağıyla işaret parmağını birbirine çok yaklaştırarak) şu
kadarcık bebek olduğunu söyledi. Zackarina da o kadar küçük bebek olmaz dedi ve
herkes güldü. Babası misafirlere onlar gelmeden Zackarina’nın şarkı söylediğini
söyledi. Misafirler de şimdi de söylemesini istedi ancak Zackarina oradan uzaklaştı.
Yeşil elbiseli kadın da arkasından “ay nasıl da utanırmış” dedi. Zackarina
yaşadıklarını Kumkurduna anlattı. Kumkurdu da
misafirlerin utangaç olduğu için kendileri şarkı söylemiyor senden istiyorlar
dedi. Görülmek istemeyen insanların gevezeliğe sığındığını da ekledi. Zackarina
oraya geri döndü ve şarkı söylemeyi teklif etti. Herkes çok sevindi. Zackarina
söyleyeceğini ancak birinin önce başlamasını istediğini söyledi. Ve elindeki
atlama ipinin ucunu mikrofon yaparak yeşil elbiseli kadına uzattı. Kadın
kıpkırmızı oldu ve bocaladı. Zackarina beraber söylemeyi teklif etti ve beraber
küçük kurbağa şarkısını söylediler.
11-) Zackarina’yı Kim Ne
Yapsın
12-) Taştaki İsim
13-) Çocuk Bakıcısı
14-) Kuyrukluyıldız ve
Astronot
15-) Zackarina ve
Karanlık
En başta da belirttiğim gibi kitabı hem çocuklara hem de yetişkinlere kesinlikle tavsiye ediyorum. Buraya tıklayarak da bir diğer kitap önerim Küçük Prens Kitap İncelemesi yazıma gidebilirsiniz.
Güzel yazı hocam kopyalamam lazım da mail adresime atar mısınız
YanıtlaSilYorumunuz için teşekkür ederim. İletişim sayfasından ulaşırsanız geri dönüş yapılacaktır.
Sil